EYLEMİ SON ÇARE OLARAK GÖREN DOKTORLAR

22  kasım 2000 yılında Türk tabipler birliğinin ülke çapında eylemlerine tüm yurtta tabipler odaları destek vermişlerdi. 2007 14 martta da hekimlerin uyarı eylemleri yurt dışından doktorların atanması yurt çapında doktorların tıp bayramı buruk kutlandı. Dahası da doktorlara verilen sözlerdi, bir taraftan da bir insan iyi beslenmezse iyi giyinmezse sağlıklı bir konutta oturamazsa sağlıkla hastalanır. İyi beslenmek iyi giyinebilmek sağlıklı bir konutta oturabilmek için öncelikle ne gerekir. Herkesin kendisini ve ailesini sağlıklı koşullarda yaşatabilmek bir işi ve karşılığında aldığı yeterli bir ücreti olması gerekir. Bunun anlamı sorumlu hekimler mi? Sağlık çalışanları mı? Bugün ülkemizde bizlere hizmet veren türk hekimleri mesleklerinde az ücret almaktadırlar. Düğer sağlık çalışanları da öyle. Hekimler ve hastane çalışanlarının da bir aileleri vardır. Ailelerini geçindirmenin yanı sıra bizlere nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmek için bilgilerini sürekli yenilemeleri dinlenebilmeleri gerekir. Ancak bunu tam tersine ne hastalara hizmet edebilir ne de yaşam koşullarına odaklanabilir. Bu ortamda doktorlarda mağdur, hastalarda. Devlet bunu yaparken ne kadar hakkaniyetli davranması gerekir. Özellikle doktorlarla hastaları karşı karşıya getirebilir mi? Bu da ayrılmaz ikilinin ilişkisini zedelemekten birbirini yanlış anlamalarından başka bir işe yaramıyor. ATATÜRK ne demişti beni Türk hekimlerine emanet ediniz. O Türk hekimleri ki gözü budaktan sakınmaz o Türk hekimleri ki halkı için çırpınır durur,  o Türk hekimleri ki eylemi son çere olarak görür. O Türk hekimleri ki 6 yıllık eğitiminin karşılığını almak ister, o Türk hekimleri ki yurdun her yerinde görev yapar, sağlığın yaşam kalitesi ile ilgili olduğunu bilir, yüce mesleğinin onuruyla yaşar. O Türk hekimleri ki geleceğin nesillerini sağlıklı kılar, geçinebilmek için hastanelerde sabahlar, o Türk hekimleri ki yüz nakli kol nakli yapar. Bu yetenekli özverili çalışkan hekimler bu ülkede yetiştiler hala daha ithal doktor getireceğiz diyen var. Bir günde 80 hastaya bakan aile hekimleri mi bunun suçlusu?